30 Ocak 2011 Pazar

Haiku

Gecenin sonu
Var mı ufkun ucunda?
Bekliyor deniz...

27 Ocak 2011 Perşembe

Kapalı Kapılar

Kapılar gördüm
Güzel gözlerinde,
Bana kapanmış kapılar...
Kalbimi söküp
Arka bahçeye gömdüm.
Orada, yalnızca çürüsün diye aşk.
Göğsümdeki boşluğa
bir saat koydum.
Kulağıma çalındığında her tik tak
Görevimdi bir yüreğin gereksizliğini hatırlamak.

25 Ocak 2011 Salı

Yalnızlığın Bulanık Sularındaki Ceset

Çok uzun zamandır mutsuzum... Mutlu olduğumu sandım aslında kısa bir süre ama yalnızca bir yanılsamaymış. Gerçekler çarptığında yüzüme anladım. Ağladım, içime aktı göz yaşlarım ve bağırdım suskunluğuma... Uzun zamandır ölüyüm... Gittikçe çürüyor ruhum... Sanki her şeyi kaybediyorum, kendime ait ne varsa... Bedeninden koparılmış bir dal gibi kuruyorum. İçime çöküyor organlarım... Beni duyan var mı? Bu acıyı hisseden var mı? Biri kurtaracak mı beni bu karanlık kuyudan? Bu garip yalnızlıktan? Bu yaşamsızlıktan? Kalbimdeki iblisi hangi dinin ayini çıkaracak? Kim hayata döndürecek bu ölü ruhu? Kimi kandırıyorum? Aslında biliyorum cevabı! Kimse... Kimse gelmeyecek, kimse tutmayacak elimden, kimse kurtarmayacak... Kimse...

Ben aslında öldüm ama bunu kimse bilmeyecek.



2011

Çirkin

İnsanın bazen ya da çoğunlukla kendini hissettiği durumdur... Aynaya bakar çirkindir, ruhuna bakar çirkindir, vücuduna bakar çirkindir... Gözlerine bakar ama taa en içine bakar, kendine bakar ve gene çirkinliği görür... Çirkinliği ve ardından gelen yalnızlığı... Çünkü bu çirkini kimse sevmeyecektir... Olur öyle bazen... İnsan bazen sadece en çirkin tarafını görür....

9 Ocak 2011 Pazar

Aşkın Sularında

Ben ilk defa aşık olmuşum ey hayat! Ve ilk defa severek ayrılmışım hem de kendi ellerimle bırakmışım sevdiğim adamı... Onun beni sevmediğini bilsem de okyanus değmiş gözlerime... Ve titremiş zayıf bedenim... Ben ilk kez aşkın acısını bu kadar yoğun tatmışım be hayat... Ben ne kadar da zayıfmışım aşk karşısında... Ne kadar da acizmişim meğer. Aşkın hançerinde paramparça olmuşum bilmeden... Kanlarım ölümün topraklarında tohum olmuş ve acılara yeniden doğmuşum. Kapkaranlık ağaçlar doğrumuşum bedenimden... Hepsi kupkuru, hepsi eğri büğrü... Ben ne olmuşum be hayat? Ne zaman kaybetmişim aşka olan bu savaşı? Ne zaman ölmüşüm? Ne zaman gömülmüşüm aşkın topraklarına?